15 Ocak 2012 Pazar

Eğri Oturup, Medya Konuşalım


 Atv Haber Bülteninde rastladım Erdil Yaşaroğlu'nun Guinness Rekorlar Kitabı'na giriş haberine dün akşam. Ben cumartesi öğlen öğrendim haberi arkadaşımın kişisel facebook hesabında paylaşıp,etiketlediği videodan. Normalde Atv pek açık olmaz evde. Açık olsa da haber bültenlerinde özellikle açmayız. Bunun sebebi Atv'nin Çalık Grubunun elinde olması buna bağlı olarakta biraz daha yanlı haber yapmasından olabilir. Az biraz etkiler insanı tabii. Ama tam olarak ondan da değil aslında. Çünkü hangi medya kuruluşu iktidarın karşısında özgürce haber yapabiliyor. Doğan Medya mı? Doğuş mu? İktidar baskısı olmasa bile başka kurumların baskısı olabilir. Mesela haber bülteninde İstanbul'da aşırı yağış uyarısı, şemsiyesiz çıkmayın sakın vatandaş! haberi yapılsa halk bunu dinleyip, şemsiye ile çıksa sokaklara her yağmur yağdığında hemen köşebaşlarına dikilen şemsiyeci amcalar ne yapsın? Onlar ya sendikalaşıp, medya gruplarını protesto edip,taşlı sopalı saldırı düzenleseler? Yani illa birilerinin baskısı var. Baskı dediğin illa iktidar tarafından yapılmaz ki... Hem İçişleri Bakanımız İdris Naim Şahin '' Bugün ülkemizde hiç olmadığı kadar özgürlük ve demokrasi var'' diyor.
 Atv Haber Bülteninde rastladım dün ; Erdil Yaşaroğlu konuşuyor, arka fonda Serkan Altuniğne karikatürleri yansıtılıyor ekrana. Haberi yayına hazırlayan haberci arkadaşlar hiç mi araştırmıyorsunuz haberini yaptığınız adamı. Bu adam nedir, nasıl çizer diye. Madem mizah dünyasıyla pek alakalı değilsin, google'a Erdil Yaşaroğlu karikatürleri yazıp görsellerde de mi aratamıyorsun? Üşendiysen bile google seni hoş karşılayıp erdil yazsan devamını o getirir.
 Şu konuya gelmek istiyorum özellikle : Araştırmacı gazetecilik dönemi tam anlamıyla kapandı. Artık araştırmacı gazeteciliğin yerini bir yerden duyma twitter bültenleri aldı. İşin kötüsü gazeteler bile twitterdan gördüğünü haber yapabiliyor günümüzde. Bir araştır, sor, öğren.
 Buna en güzel somut örneği bünyesinde bulunduğum İnci Sözlük platformunun kurucusu Serkan İnci verdi. Bir gün ortalıkta hiç birşey yokken olan biten kısmında ; sözlüğü bir bilişim firmasına sattığını söyledi. Tüm yazılı,görsel, sosyal medyada haberi oldu. Ama hiç kimse bu haberleri yaparken İnci ile irtibata bile geçmedi.
 Keşke haber kanallarında Nazlı Ilıcakların, Oral Çalışların değil de Uğur Mumcuların olduğu zamanlara, yeni yaptırıp,taşındığı medya binasını anlatmakla,övmekle bitiremeyen bir haber kanalı genel yayın yönetmenin değil de bünyesinden sırf muhalif diye çıkarmak zorunda kaldığı gazetecileri savunabilen, arkasında duran bir yayın yönetmenin olduğu zamanlara yetişebilseydim diyorum kendi kendime.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder