1 Şubat 2015 Pazar

Labirentte Bir Çehov


 "öykü okumayı sevmiyorum. öyküler erken bitiyor diye üzülüyorum" dedi sarı saçları ile kalbini örten uzun boylu kız. bir gülüş atıyor gözlerini devirerek, gülüşü gözlerinden çıkıyor etrafta bir tur atıyor tam dudaklarıma yerleşiyor. ben de gülmeye başlıyorum. ona sait faik okumasını söylüyorum, üzüleceğini bildiğim halde yapıyorum. çünkü sait faik öyküleri çehov öyküleri gibi insan sevgisi aşılar insansızlıktan yozlaşmışlara.
okumayacağını bildiğin halde bazen insanlara yazar önerirsin. sevmeyeceği halde sevilmeyi beklemek gibi bir şey. iyi kitaplardan anlamak, iyi ilişkilerden anlayacağın anlamına gelmez hiçbir zaman. karşındakine duyduğun ben gibi hissi yanıltır seni, gidenin bıraktığı yeri doldurmaya çalışırsın üzerinde kestane kızartılacak düzeyde sıcak bir gülümseme ile. karac’oğlan olur çıkarsın, elinde bağlamasız dolaşırsın sokakları, sınıfları. sırf doğru insan diye gidersin peşinden, başka bir düşünceyi getirmek istemezsin çok labirentli aklına. içinde kaybolduğun benliğin biraz daha kaybolur. gülüşünün tınısının şiddeti ile o labirenti yıkacak başka birini ararsın, sen de iyi bilirsin bunu, bulamayacaksın.
(Resim : Bedri Rahmi Eyüboğlu)

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder