2 Aralık 2011 Cuma

Aralık Geldi Hoş mu Geldi?

 Can sıkıntısı bir adama herşeyi yaptırabilir. Can sıkıntısından katil olunabilir örneğin. Sırf bir anlık darlanma sonucu yan sırada oturan arkadaşının boynuna sarılabilirsin. Sarılabilirsin derken ;  ellerinle onun boynuna doğru... Çünkü günler gerçekten sıkıcı geçiyor.
 Geçmiyor günler benim açımdan. Takvimin yapraklarından teker teker yırtıyor annem günleri. Sanki o yırtmasa hep bir önceki günü yaşayacağız gibi hissediyorum bazen. Sırf bu yüzden bir dosya kağıdı büyüklüğüne sıralanmış aylı takvimleri tercih ediyorum. Hem salak saçma isimleri görmüyoruz, hem kullanmadığımız hicri takvime göre tarihi görmüyoruz. İmsak : ..-.. falan bunlar işime pek yaramıyor benim. Hem pratik bilgilere de gözüm ilişmiyor. Örneğin çaydanlığın içine limon tuzu atmak ve kaynatmak çaydanlığın kireçlerini temizliyormuş. Bunu söylemenize gerek yok ben biliyorum zaten bunu.
 Ama küçüklüğümde ki takvimlerdeki fıkralar güzel olurdu. Yani ben küçük olduğum için mi öyle geliyordu bilmiyorum... Hem zaten ben fıkra sevmem ki?
 Bu yazı gene saçma bir yerlere gidecek gibi. -mişte olabilir. Aralığın ikisi yıl ikibinonbir yıl bitiyor gene. Koca bir yıl ne oldu diye düşünmenin tam zamanları. Haber bültenleri de başlamıştır şimdiden 2011 de ne oldu haberleri hazırlıklarına. Birand sunar gene biz izleriz. ''Hassiktirr ya sanki dün olmuş gibi'' tepkisini veririz.
 Olur bunlar işte.
 Aralık ayında gerçekleştireceğim ve bu yılki yaptığım en önemli  iş kuşkusuz Ferhangi Şeyleri yine yeni yeniden izlemek olacak. Çünkü Ferhan Şensoy iyidir.
'' - Bana kalırsa ya adamın çok karısı olmalı padişahmatik. Öyle ya sıkıldın mı vınnn sefere! Bu yaz Mohaçtayım. Ya da hiç karısı olmamalı... ''

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder