20 Nisan 2012 Cuma

Van Gogh & Hakan Gerçek'in Dostluğu


Her zaman çantamda ders kitaplarının sayısı kadar hikaye,deneme türünde kitaplar bulundururum. Bu kitaplardan her zaman biri ''Usta'' dediğim kendisine çıraklık ettiğimin bilincinde olmayan Ferhan Şensoy'un herhangi bir kitabıdır. Bana arkadaşlık eder Şensoy, birbirinden güzel deneme ile öykü arasında gidip gelen, bazen gidip dönmeyen hikayeleri ile.
  Mart ayının başından beri çantamdaki Şensoy'a arkadaşlık eden, cüzdanımın içinde bulunan bir tiyatro bileti vardı. Yarısının kapı önündeki görevli tarafından yırtılmasını bekleyen dipkoçanlı bilet, ''daha çok var!'' rahatlığıyla yan yatıyordu.

 Hakan Gerçek'i ve tabii ki de Tiyatro Gerçek'i ilk olarak "Annem Yokken Çok Güleriz" adlı oyunda,geçen sezon izleme fırsatı buldum. Oyun muhteşem; Tiyatro Gerçek ekibi daha da muhteşemdi. O oyundan çıkışta, konservatuar okumayan fakat tiyatro yapmak gibi eğilimi olan kendime bir "Usta" daha seçebileceğim sinyali beynimde gezip, sağa sola çarpmaya başlamıştı.
 Bu sene sezonun bitmesine az zaman kala Tiyatro Gerçek İzmir turnesine çıktı: Cemal Süreya şiirlerinden oluşan "Üstü Kalsın" ilk olarak Narlıdere Atatürk Kültür Merkezi'nde sahnelendi. İkinci oyun, Tiyatro Gerçek'in ilk oyunu olan Hakan Gerçek'in oyunculuğu ile devleştiği klişe kalıbını kullanmak durumunda kaldığım; "Van Gogh" Konak Atatürk Kültür Merkezi'nde seyircinin huzuruna çıktı.
 Oyun hakkında yeteri kadar yorum yapabilecek, eleştirebilecek bir entelektüel bilgiye, sahip olmadığımın farkında bir şekilde ; Van Gogh'un hikayesini çok güzel yazmış oyunun yazarı W.Gordon Smith diyebilirim. Elbette elde iyi bir metin olunca, yıllarını tiyatroya armağan etmiş "gerçek" bir oyuncunun ve yönetmenin yapabileceği tek şey; o oyunu sahneye nasıl uyarlarım? düşüncesi ile kafa patlatmasıdır. Oyunun işlenişi gerçekten olağanüstü, daha doğrusu Van Gogh'un uyarlaması... Hakan Gerçek öyle bir performans sergiliyor ki sahnede her seyirciyi gözlerinle izliyor, Van Gogh'un dünyasından bakıyor. Bir an ''Van Gogh gelmiş bizlere, keder penceresinin içinden resim tutkusunu,biyografisini anlatıyor!'' gibi çocukça bir düşünce ile izledim oyunu.
 Van Gogh'un sanat uğruna ''soğuk kuzey gözüyle'' şehirlerden şehirlere dolaşmasını, yaşamının etkileyici sonunu daha fazla kaçırmamanız dileklerimle,yeni bir usta daha edindiğimi söyleyerek yazıyı burada sonlandırmak istiyordum ki : Tiyatro Gerçek'in internet adresinde şu sözleri okuyorum:
   Hakan Gerçek:Ben de bu müthiş ressamı sahneye taşıyorum ve soruyorum: "Onun hakkında ne düşündüğümü aktarmak istedim. Bilmiyorum, bilemiyorum başarabildim mi ?"
   Başarmak ne kelime Usta! diyerek koyuyorum dipkoçanlı tiyatro biletini diğer Ustanın kitabının arasına...

(Not : oyun fotoğrafları; Tiyatro Gerçek'in internet adresinden alıntıdır.
http://www.tiyatrogercek.com/tiyatro.asp?icr=17  )

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder